beylikdüzü travesti nini
Beylikdüzü travesti Nini olarak hayatımın defterini tüm samimiyetimle açmaya geldim. Burada her şey var; kahkaha, gözyaşı ve bolca kahvehane dedikodusu. Hem böylece beni tanır, birlikte bir kahve içmiş kadar oluruz. Hazır mısınız? Umarım çayınızı çok demli, kahvenizi de bol köpüklü almışsınızdır. Çünkü Nini’yle buluşmaya başlıyoruz!
Hemen isimle başlayalım. “Nini” takma adı kulağınıza nasıl geliyor? Sevimli mi, komik mi? İşte benim tam da hayata bakışımı özetliyor bu isim. Ufak bir sır vereyim sizlere, küçükken tüm oyuncaklarımın adı Nini’ydi. Yetişkin olunca dedim ki, “Kimse oynamasın, Nini benim olsun!” İşte o gün bugündür bu isimle varım.
Küçüklüğümde hepimizin içinde kalan o cinsiyetsiz neşeli ruh varya, işte ben onu büyütmeyi vazife bildim. 1990’larda bir Anadolu kasabasında büyürken, “Ben farklı bir hikayem var,” diyordu içimdeki Nini. Ama o farkı anlamam ve kabul etmem tabii ki yıllar aldı. Travesti olmayı baştan bir etikete sıkıştırmayalım sevgili okuyucular; benim için travesti olmak kendimle barış halinde olabilmek.
İstanbul’u herkesin zar zor sevmesi lazım gibi geliyor bana. Çünkü burası sevgiye dirençli bir bazalt taş gibidir ama bir kere sevmeye başladınız mı bırakmak zordur. Beylikdüzü’ne yerleşmem ise tesadüflerin birleşiminden başka bir şey değildi. İlk geldiğimde “Allah’ım burası İstanbul’un sonu mu? Avrupa’ya geldik sandım!” diye bir de üstüne espri yapmıştım.
Beylikdüzü, bana kendimi rahat hissettirebileceğim bir liman oldu. Neden mi? Çünkü burada herkes kendi derdinde! Yani kimse sabah kahvaltısında “Aa şu yeni taşınan komşu travesti mi?” diye magazin malzemesi yapmıyor. İşte bu anonimlik hissi beni buraya aşık etti.
Sabahlar benim için hep aynı başlar. Alarm çalar, kahve dolaba bırakılır ve makyaj yapma telaşı başlar. İşi olmayan bir insan neden bu kadar şık olmayı dert eder diye sorabilirsiniz. Ama şöyle söyleyeyim, Nini’nin sabahının makyajı yoksa o günü yok sayar.
Bir keresinde kafeye gitmek için acelem varken eyeliner’ı düz çekememiştim, o kadar gergin oldum ki benden kahve yerine soda isteseler bile huysuzlanıyordum. Ama sonra makyaj aynasında kendime dedim ki, “Kalk kız! Göz kalemin bozuk ama sendeki ışık kimsede yok.”
Beylikdüzü’nde her yürüdüğüm sokakta ayrı bir macera yaşıyorum. Misal, geçen hafta markette reyonda duran bir teyze, “Aa, kızım ne güzel olmuşsun ama biraz abartmamış mısın?” dedi. O kadar sevimli bir insan ki, dönüp sadece, “Teyze, hayat kısa… Abartabildiğimiz kadar abartalım,” dedim. İkimiz de kahkahalarla güldük. İşte bu benim, hem sevecen hem de umursamaz!
Travesti olmanın en komik yanlarından biri, insanlar size karşı iki uç tavır alır. Ya efendi efendi selam verip geçerler ya da bakakalıp “Bu da kim şimdi?” diye düşünürler. Hangi kategoriye düşeceğinizi anlayamam ama size bir tüyoyla geleyim. Eğer “Bu kim ya?” bakışlarına girerseniz, sizi Nini evrenine dahil etmekten büyük keyif alırım. Çünkü benim için insanlar arasında bir fark yok. Komşularımızdan, bakkal Ali Amca’ya kadar herkesle aynı insancıl temeldeyiz.
Mesela burada en samimi diyalogları apartmanımızdaki Binnaz Teyze’yle yaparız. Kadın her sabah elinde çamaşırlarıyla çıkar ve bana, “Aman kızım senin enerjine bayılıyorum. Allah seni nazarlardan korusun,” der. Bu benim için manevi bir motivasyon, bir pop konserinden daha değerli.
Şimdi herkes soruyordur, “Nini ne iş yapar ki bu kadar popüler?” diye. Evet, ironik bir sorudur çünkü işim insanları oyalamaktır ya. E-ticaret işinden tutun, bireysel makyaj workshoplarına kadar herkes için bir çözümüm var. Ama benim işimde esas mesele sadece dış görünüşleri değil, içlerini de parlatabilmektir.
Bir gün makyaj dersi verdiğim hanımlardan biri, “Bana böyle özgüvenli olmayı nasıl öğretebilirsiniz ki?” dedi. İnanır mısınız, o gün ona eyeliner sürmeyi falan öğretemedim çünkü hayat dersi verme seansı açtım. Dedim ki, “Kızım, şu an kendine ayna gibi bak. Senden daha değerlisi var mı bu dünyada?” Sonunda hem eyeliner çizgisi dümdüz oldu hem de hayat bakış açısı.
Travesti Nini olmanın güzel yanlarından biri, hayatın absürdlüğüne karşı bir filtremizin olmaması. Her şey o kadar doğal ve komik ki! Bir kere en sevdiğim anlardan biri, taksiye binmek. Şoförler genelde beni görünce başta biraz afallıyor ama sonra muhabbeti akıllarını başlarından alıyorum. Geçen gün bir taksici bana nasihat verdi, “Şimdi bu pahalılıkta nasıl işler yapıyoruz biz,” diye. Dedim ki, “Abi sen de bir eyeliner sür bak işler ne kadar açılıyor, görürsün.” Güldük, eğlendik.
Belki de en gurur duyduğum şeylerden biri, çevremdeki birçok insana ilham olabilmek. Travesti kimliğim sadece benim varoluşum olmakla kalmıyor; aynı zamanda, topluma “olabileceğin her şey ol” mesajını veriyor. Bir keresinde genç bir kız, Instagram mesajıyla bana ulaşıp, “Sizi çok cesur buluyorum,” dedi. O an her şey anlam kazandı.
Burada samimi bir şekilde şunu söylemem lazım ki, hiçbirimiz mükemmel değiliz. Ama kendimizi sevdiğimiz sürece mükemmelliğe en yakın halimizdeyiz. Bu yüzden Beylikdüzü travesti Nini olarak hayata gülümsemeyi seçiyorum.
Arkadaşlık ve aşk konularını geçemem. Çünkü bu iki kavram hayatımın hem kalbini hem renklerini oluşturuyor. Beni anlayan, saçmalıklarımı yorumlamadan kabul eden bir arkadaş grubum var. Aşk konusu ise İstanbul gibi, karmaşık ama vazgeçilmez. Belki bir gün Nini’nin üç günlük “perfect match” hikayelerini bir kitap yaparız, kim bilir?
Beylikdüzü travesti Nini demek, hayatın her anından keyif almayı öğrenmiş, kendi yolunu çizerken herkesi de gülümsetmeyi bir görev bellemiş bir kişilik demek. Hayatı ciddiye almayan ama kimsenin hakkını da çiğnemeyen bir insan olmak, benim felsefem. Bu blogu yazarken kendime bile güzel bir enerji verdim. Belki siz de okurken biraz Nini’leşmişsinizdir, ne dersiniz? Kendinize iyi bakın ve sakın sıradan olmayın!
Travestiler, hayatın bambaşka renklerini bize sunan o harika insanlar, değil mi? Her birinin farklı bir…
Beylikdüzü’nde Alışverişin Tatlı Bela Hâli - Hangi Mağaza, Hangi Saat, Hangi Sinir Krizi? Beylikdüzü’nde yaşamak…
Hani derler ya, “Alışveriş hayatın stresini alır, mutlu eder.” Eh, bir de bunu Beylikdüzü'ndeki travesti…
“Beylikdüzü travestiler” dediğimizde, burada sevgi dolu, samimi, esprili ve hayata neşe katan bir dayanışma dünyasına…
Beylikdüzü... İstanbul'un sakin, bir o kadar da canlı semti. Kocaman siteler, geniş yollar ve bitmeyen…
Bu yazıda, Beylikdüzü travesti topluluğunun hayatına, burada yaşanan etkinliklere ve yeni gelenler için tüyolarımıza değineceğiz.…